Friday, November 18, 2011

[Turkish] New York Belediye Başkanı Wall Street’i İşgal Et protestocularını zorla tahliye etti

New York Şehri Polisi dün gece Wall Street’i İşgal Et protestocularının kamp yerine baskın düzenledi ve 17 Eylül’den beri orada bulunan protestocuları zor kullanarak tahliye etti. Polis yetkilileri tarafından dikkatli bir biçimde koordine edilmiş bir saldırı olduğu kabul edilen ve Beyaz Saray’ın talimatıyla girişildiğinden kuşku duyulmaması gereken bu saldırı, Oakland’ı İşgal Et protestocularının zorla tahliye edilmelerinden bir gün sonra gerçekleştirildi. Ne var ki, protestocular yanlarında, NYPT’nin [New York Polis Teşkilatı] gece yarısı gerçekleştirdiği, dikkatle planlanmış olduğu anlaşılan baskın sırasında el koyduğu ve kasıtlı olarak tahrip ettiği çadırları ve eşyaları olmadığı halde, bugün (15 Kasım) öğleden sonra Zuccotti Parkı’na geri döndüler.


Polise bağıran bir protestocu
 Zuccotti Parkı’ndaki manzara ilk elde hem gergin hem de umut vericiydi. Protestocular kamp yerlerini kaybettikleri için demoralize olmamışlardı. Ortaya çıkan yeni koşullar altında görevlerini sürdürebilmeleri için kendi yönetim organlarını yeniden şekillendirerek, sahip oldukları yaratıcılık ve örgütlenme kapasitesini bir kez daha gösterdiler. Mutfak, bu kez Trinity Kilisesi mezarlığının önüne park etmiş olan bir kamyonun kasasında, yeniden faaliyete geçmiş durumda. Geceleri yatacak bir yere ihtiyacı olan yüzlerce insan için kalabilecekleri evler ayarlandı. Kalınacak yerlerin çoğu protestolara sempati duyan New Yorkluların protestoculara evlerini açmalarıyla sağlandı ancak diğer şehirlerde bulunan diğer kamp yerlerine gitmiş olan bazı protestocular da olabilir. Kamp yeri Zuccotti Parkı’nda ya da başka bir yerde yeniden kurulacak olsa da olmasa da, protestocular eylemlerinden vazgeçmiyorlar. Konuşmacılardan birinin yaptığı bir açıklama, protestocuların verdikleri mücadeleyi, Manhattan’ın merkezinde yer alan, sembol niteliği kazanmış bir kamp yerinin ötesine geçen bir mücadele olarak gördüklerini açıkça ortaya koyuyordu:

“Böyle bir hareket zor kullanılarak tahliye edilemez. Bazı politikacılar bizi kamusal alanlardan –kendi alanlarımızdan- fiziksel olarak çıkarabilirler ve fiziksel olarak, başarılı olabilirler. Ancak biz bir fikir savaşımı yürütüyoruz. Biz, siyasi yapılarımızın bize, halka, sadece elinde büyük servet ve güç toplamış olanlara değil, hepimize hizmet etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Kongre, Wall Street’e göbekten bağlı olduğu için, komşularımızın evlerinden ve yüreklerinden dökülen güçlü öyküleri, yaşanan amansız ekonomik sıkıntı öykülerini göz ardı ettiği için, bu düşüncenin birçoğumuzda karşılık bulduğuna inanıyoruz. Bizim, içinde önem taşıdığımız bir demokrasi rüyamız var ve işte bu nedenle, bu kadar çok sayıda insan kendisini Wall Street’i İşgal Et ve %99 hareketiyle özdeşleştiriyor.”


Protestocular Zuccotti Parkı’ndan çıkarıldıktan sonra New York Polisiyle çatıştılar Fotoğraf: Lucas Jackson/Reuters

Bu gece, Zuccotti Parkı’nda yapılan genel toplantı, son zamanlarda yapılmış olan daha önceki toplantılardan çok daha kalabalıktı. Tahminime göre katılımcı sayısı 1000 ila 3000 kişi arasında değişiyordu. Belediye Başkanı Bloomberg’in giriştiği tahliye operasyonunun ironik bir sonucu, artık çadırlar kaldırılmış olduğundan meydanda halka açık bir toplantı düzenlemek için çok geniş bir alanın açılmış olmasıydı. Genel toplantıda, 17 Kasım Perşembe günü, Wall Street’i İşgal Et’in ortaya çıkışının ikinci ayında, New York Menkul Kıymetler Borsası önünde kitlesel bir yürüyüş düzenlenmesi kararı alındı.

Bugünkü toplantı, meydan birçoğu kask takmış olan yüzlerce polis tarafından kuşatılmış olduğu halde gerçekleştirildi. Meydan aynı zamanda bariyerlerle de çevrilmişti ve böylece polis protestocuların geçmelerine izin verilen tek giriş noktasını yakından izleyebiliyordu. Onlarca polis minibüsü ve naklen yayın aracı meydanı çepeçevre sarmıştı.

Hem bugün hem de daha önceki seferlerde dikkatimi çeken tuhaf bir durum, meydanda neredeyse hiç bir sol grubun yer almıyor olmasıydı. Hiç kuşkusuz sol gruplara üye olan kimi insanlar tekil bireyler ve bazen de internet “gazetecileri” olarak orada bulunuyorlardı ama bu gruplar eylemlerde örgütlü varlıklarıyla hemen hemen hiç yer almadılar. Meydanda, Birleşik Krallık’ta müteveffa Ted Grant’in önderliğini yaptığı, eski adıyla “Militan” grubunun farklı hiziplerini temsil eden iki küçük grubun yayın stantlarını gördüm. Wall Street’i İşgal Et protestocularının saflarında kendi düşünceleriyle mücadele vermek isteyen sosyalist bir siyasi hareketin burada en azından bir yayın standı açmasını beklenirdi. Ancak SWP [Sosyalist İşçi Partisi], Spartakist ya da Sosyalist Eşitlik Partisi gibi gruplar eylem alanında yoktular.

% 99 düşüncesi Amerika'nın popülist ve radikal geleneklerinden kaynaklanmaktadır. Ancak Marksist ve sosyalist bir geleneğin en azından iki kuşaktır var olmadığı ve emek hareketinin içinde bulunduğu uyuşukluk hali göz önüne alındığında, %99 düşüncesinin, muğlâk olarak formüle edilmiş bir biçimde de olsa, işçi sınıfının yerini tutan bir ilk adım olarak eklemlendiriliyor olmasının kaçınılmaz bir durum olduğu görülecektir. Bununla birlikte, toplumsal eşitsizliğe karşı oluşmuş olan yaygın duyarlılığın hareket tarafından eklemlenmiş olması, Amerika’nın siyasi yaşamında ileriye doğru atılmış önemli bir adımı temsil etmektedir. Bu, Amerika’nın bir toplum olarak Avrupa’nın daha yaşlı ülkelerinin sınıf sistemlerinden kaçınabildiği ve herhangi bir insanın çok çalışması ve gerekli enerjiyi göstermesi durumunda bir sonraki Warren Buffet olabileceği efsanesine kesin olarak bir son verildiği anlamına gelmektedir. Wall Street’i İşgal Et hareketiyle ilgili dikkat çekici husus, önderlerinin açıkça sergiledikleri tüm siyasi kafa karışıklığına rağmen, hareketin bizzat kapitalizmi siyasi söylemin gündemine yerleştirmiş olmasıdır. İdeolojik aygıtın ve devlet aygıtının bu sorunu gündem dışında tutabilmek için on yıllardır çok yoğun bir biçimde çaba gösterdiği dikkate alındığında, bunun küçük bir başarı olmadığı görülecektir. Aniden, 1960’lardan bu yana görülmeyen bir biçimde, alternatif bir ekonomik sistemin üzerinde düşünülmesine yönelik bir açıklık ortaya çıktı.

Hareket, şu anki haliyle, kökten toplumsal değişimi tetikleyebilmekten hâlâ uzaktır. Bunun olabilmesi, işçi sınıfının siyaset sahnesine çıkmasını ve siyaseti kapitalizmin sınırları içinde hapseden iki partili sistemden bir kopuşun yaşanmasını gerektirecektir. Bu, aynı zamanda sosyalist politikaların bilinçli bir biçimde eklemlenmesini ve devrimci bir önderliğin geliştirilmesini de gerektirecektir –ki bu, Wall Street’i İşgal Et’in anarşist kafa yapısına sahip önderliği için, hâlihazırda nefret edilen bir şeydir. Bununla birlikte, bunlar çoğunlukla kendi politik bakış açılarını hâlâ geliştirmekte olan genç insanlar. Biz Marksistler, bu insanlarla aramızda ne türden farklılıklar olursa olsun, onları çeşitli sol ve liberal örgütlerde yer alan profesyonel siyaset erbabıyla ve kiniklerle aynı kefeye koymayız. Bu bağlamda akla, gerek Nation Dergisi ve Moveon.org gibi gruplar gerekse de UAW [Birleşik Otomobil İşçileri Sendikası] gibi sendikaların bürokratları geliyor. Kısacası, bu harekette gördüğümüz sadece bir başlangıçtır, ama bu başlangıç daha şimdiden milyonlarca insanın hayal gücünü harekete geçirmiştir ve yaygınlaşma ve siyasi olarak olgunlaşma kapasitesine sahiptir.

Alex Steiner, 16 Kasım 2011

Wednesday, November 16, 2011

New York Mayor evicts Occupy Wall Street protesters

Send to Printer, PDF or Email The New York City Police raided the Occupy Wall Street encampment last night and evicted the protesters who had been there since Sept 17. This followed by one day the eviction of protesters at Occupy Oakland in what was acknowledged by police officials as a carefully coordinated assault undoubtedly stemming from the White House. But by this afternoon (Nov 15) the protesters were back at Zuccotti Park, though without their tents or their property, which had been confiscated and wantonly destroyed by the NYPD during their carefully planned raid in the middle of the night.


Protester shouting at police



The scene at Zuccotti Park was at once both tense and hopeful. The protesters were not demoralized by the loss of their encampment. They have once again shown their capacity for inventiveness and organization by reconfiguring their governing bodies so that they could continue their functions under the new circumstances. The kitchen was back in operation, this time from the back of a truck parked in front of the Trinity Church cemetery two blocks south on Broadway. Housing arrangement were being made for hundreds who need a place to sleep for the night. Most of the housing arrangements are in the homes of sympathetic New Yorkers but some might be going to other encampments in other cities. Whether the encampment reemerges at Zuccotti Park or elsewhere, the protesters are not going away. A statement from one of the speakers made it clear that they see their struggle as transcending the immediate symbol of an encampment in downtown Manhattan:



“Such a movement cannot be evicted. Some politicians may physically remove us from public spaces – our spaces – and, physically, they may succeed. But we are engaged in a battle over ideas. Our idea is that our political structures should serve us, the people – all of us, not just those who have amassed great wealth and power. We believe this idea resonates with so many of us because Congress, beholden to Wall Street, has ignored the powerful stories pouring out from the homes and hearts of our neighbors, stories of unrelenting economic suffering. Our dream for a democracy in which we matter is why so many people have come to identify with Occupy Wall Street and the 99% movement.”


Protesters clash with New York Police after being removed from Zuccotti Park Photograph: Lucas Jackson/Reuters


The General Assembly at Zuccotti Park tonight was much larger than recent ones. I would estimate the crowd at between 1000 – 3000 people. One ironic outcome of Mayor Bloomberg’s eviction is that now that tents are gone there is plenty of space for holding a public meeting in this square. The General Assembly resolved to stage a massive march on the New York Stock Exchange on Thursday, Nov 17, the two month anniversary of the start of Occupy Wall Street.

Today’s meeting took place as the square was surrounded by hundreds of police, many of them wearing riot helmets. It was also barricaded so that the police could closely monitor the one entrance point protesters were allowed to pass through. Dozens of police vans and news trucks surrounded the square.

One curious fact that I noticed both today and on previous occasions is the almost complete absence of any of the left groups. To be sure some of them are there as individuals and occasionally as Internet "journalists",  but they hardly ever have any sort of organized presence. I did see literature tables from two small groups representing different factions of what used to be the “Militant” group in the UK, lead by the late Ted Grant. One would think that if a socialist political movement was interested in battling over its ideas among the Occupy Wall Street protesters it would have at least set up a literature table.  But groups like the SWP, Spartacist, or the Socialist Equality Party are nowhere to be found.

The idea of the 99% comes out of America’s populist and radical traditions. But given the absence for at least two generations of a tradition of Marxism and socialism, and the quiesence of the labor movement, it was all but inevitable that the idea of the 99% would be articulated as an initial, if vaguely formulated stand in for the working class. Nevertheless the articulation of widespread sentiment against social inequality marks an important step forward in the American political psyche. It means that the myth of America as a society that has escaped the class systems of the older countries of Europe, and where anyone, as long as they apply themselves with hard work and energy, can become the next Warren Buffet, is once and for all put to pasture. The remarkable thing about the Occupy Wall Street movement is that despite all the political confusion its leaders evince, it has placed capitalism itself on the agenda of political discourse. That is no small accomplishment considering that the full weight of the ideological and state apparatus has worked overtime for decades to keep that question off the agenda. Suddenly there is an openness to a consideration of an alternative economic system the likes of which have not been seen since the 1960s.

The movement as it stands now is still far from being able to induce fundamental social change. That will require the entry of the working class onto the political stage and a break from the two party system that has trapped politics within the confines of capitalism. It will also require the conscious articulation of socialist policies and the development of a revolutionary leadership, something that is currently anathema to the anarchist-minded leadership of Occupy Wall Street. However, these are mostly young people who are still developing their political outlook. Whatever differences we Marxists have with them, we do not place them in the same camp as the professional political operatives and cynics who populate various left and liberal organizations. Outfits like the Nation Magazine and Moveon.org as well as the bureaucrats of unions like the UAW come to mind in this context. In short, what we have in this movement is just a beginning, but one that has already captured the imagination of millions and has the capacity to spread and mature politically.

The following are interviews at Occupy Wall Street that I conducted this past Saturday, prior to the eviction.

Alex Steiner, Nov. 16, 2011